”Okulda Diyabet Programı” ile ilgili gelişmelerin değerlendirildiği basın toplantısında konuşan proje koordinatörü Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji-Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, Türkiye’de 20 bin diyabet hastası çocuk bulunduğunu, bunlara her yıl bin 700 yeni hasta eklendiğini söyledi.
Diyabetin sadece erişkin hastalığı olmadığını vurgulayan Hatun, obezitenin gelecek nesiller için büyük bir tehlike olduğunu, Türkiye’de 2 milyon civarında obez çocuk bulunduğunu, bunun önüne geçilmesinin büyük önem taşıdığını belirtti.
Öğretmenlerin öğrencilerin sağlığı ile ilgili konularda önemli görevler üstlendiğini ifade eden Hatun, diyabetli öğrencilere tanı konulmasında da öğretmenlere büyük görev düştüğüne dikkati çekti.
Yeni tanı alan her öğrencinin okuluna bir mektup götürerek durumuyla ilgili bilgi vermesi kararının alındığını ifade eden Hatun, ”Bu programla öğretmenlerin çocuklardaki bulguları fark ederek farkındalık oluşturmalarını amaçlamıştık. Bu amacımıza büyük oranda ulaştık. Diyabetli çocukların saptanmasına katkıda bulunan öğretmenleri ödüllendirmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
ÖSYM Başkanı Ali Demir’i ziyaret ederek merkezi sınavlarda sıkıntı çeken diyabetli öğrencilerin sorunlarının çözümüne katkı istediklerini de bildiren Hatun, 2012 yılı için okul hemşirelerinin eğitilmesi, okul kantinlerini işletenlerle obezitenin önlenmesi amacıyla görüşmeler yapılması, beden eğitimi derslerinin yeniden zorunlu hale gelmesi ve her gün ders saati öncesi 20’şer dakika aktivite yapılması için kampanya yürütülmesi gibi hedefleri bulunduğunu bildirdi.
Çocuk Endokrin ve Diyabet Derneği Başkanı ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Peyami Cinaz ise çocuklarda diyabetin erken tanısının önemine işaret ederek, obezitenin ileriki yaşlarda ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getireceğini söyledi.
Çocuk Endokrin ve Diyabet Grubu’ndan Prof. Dr. Hülya Günöz ise diyabetli öğrencilerin günde 4 kez insülin kullanma, 7-8 kez de kan şekerini ölçme zorunluluğundan kaynaklanan sorunları olduğunu, diyabetin sadece bir erişkin hastalığı olmadığının bilinmesi gerektiğini vurguladı.
Okulda Diyabet Programının da bunun için geliştirildiğini anlatan Günöz, obezitenin önlenmesinin önemine dikkati çekti.
-Sınavlardaki sıkıntılar-
”Diyabetli öğrencilerin merkezi sınavlarda ne gibi sorunlarla karşılaştıkları” sorulan Hatun, güvenlik nedeniyle alınan önlemler çerçevesinde glikometre ve insülin pompası gibi cihazların sınav salonlarına sokulmadığını, öğrencilerin ayrıca sık tuvalete gitme ihtiyacından kaynaklanan sorunlar yaşadıklarını söyledi.
Bu öğrencilerin ayrıca kan şekerinin düşmemesi için meyve suyu ve gıda tüketmek zorunda olduğunu anlatan Hatun, ”Bu taleplerimiz ÖSYM Başkanı sayın Demir tarafından olumlu karşılandı. Geçmişte zaten gözetmen öğretmenler zaman zaman kolaylıklar gösteriyordu ama artık bu kolaylıklar ülke çapında gösterilecek” şeklinde konuştu.
Toplantıda ayrıca, diyabetli öğrencilerin velileri ile öğretmenleri tarafından bu hastalığın tanısı ve takibi konusunda görüşler dile getirildi.